Sadece Türkiye’de değil, dünyada da büyük bir gurur ve takdir kazanan İHA, SİHA, AKINCI ve Kızıl Elma’yı yapan Bayraktar, bir avuç işe yaramaz siyasetçilerin eline bırakılamaz. Bayraktar’a laf eden muhalefeti toplasak, Bayraktar’ın bu ülkeye kazandırdığı bir eser ve o esere monte edilen çivi dahi kadar etmez...
Hiç kimse bu millete hizmet etmiş, bu ülkeye sayısız hizmetler kazandırmış, düşmana korku-dosta güven vermiş Bayraktar’a tek bir laf edemez. Kibirli, ipleri batının elinde olan, faydasız bir siyasetçi bozması, Bayraktar gibi şerefli bir aileye değil iftira, tek bir yanlış kelime dahi kullanamaz...
Milli ve ahlaki olan hiçbir vatansever, Bayraktar’a hakaret edemez. Beğenmediğin bir şey olabilir söylersin, eleştirebilirsin belki ama iftira atamazsın, itibarını zedeleyemezsin, küçük düşüremezsin, halkın gözünden düşüremezsin...
Bunu yapabilecek siyasetçi yok Türkiye’de. Eğer bu ülkede siyaset yapıyorsan, bu ülkeye sayısız hizmetlerde bulunmuş bir aileye ve ortaya koyduğu eserlere iftira edemezsin. Pirim kazanırım, eleştirirsem taraftar toplarım diyerek, iftirada bulunamazsın...
Şuan dünyanın bir çok ülkesinde satılan, hala birçok ülkenin talep ettiği İHA, SİHA, AKINCI gibi araçları bu ülkenin hizmetine veren Bayraktar’ın devletin imkanlarına ihtiyacı olmadığını tüm muhalefet biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor...
Velev ki devletin tüm imkanları ile bu eserler ortaya koyulsun diyelim. Türkiye’ye gurur, onur ve şeref kazandıran bu eserlere burun kıvırmak, eleştiride bulunmak veyahut iftirada bulunmak asla vatanperverlik, millilik olmaz. Ancak vatansız olunur...
Bayraktar, devletin hiçbir imkanına muhtaç olmadan, vatanperver ve milletine sevdalı, vefalı insanların desteği ile kuruldu ve şerefli bir şekilde de Türkiye’ye onur vermek adına hizmetini sürdürüyor...
Bir siyasetçi bozması, haddini ve hududunu bilmeden, batının vermiş olduğu akıl ve finansal güçle Türkiye’de gündeme gelebilmek adına her tuşa basıyor, devletin her kurumuna, milli olan her şeye saldırıyor...
Bazı siyasetçiler var ki bu ülkede, devletin en şerefli kurumlarına, en şerefli adamlarına saldırmaktan geri durmuyor, ülkeye en büyük hizmeti yapmış bir aileye de dokunmadan, iftira atmaktan geri durmuyor...
O siyasetçi hiç dönüp kendine bakıyor mu? Oysa kimse onu sormuyor, ona verilen bu kadar imkan, finansal güç, reklam ve para desteğini kimse dillendirmiyor. Kimse sormuyor bu adam nereden güç alıyor, kim buna finansal destek veriyor...
Kimse bu siyasetçiye demiyor ki, yahu sen niye CIA’nın kurduğu bir vakfa üyesin, bu kadar para kaynağın nereden geliyor, amacın ne, Türkiye’de ne yapmak istiyorsun, HDP ile işin ne ve Kürt meselesini neden bu kadar kaşıyorsun?
Eğer oturup bir şeylerin hesabı yapılacaksa, bu şey Türkiye’ye en büyük hizmeti veren aileden değil, bu ülkeye hiçbir faydası olmadığı halde zarar vermek isteyen siyasetçileri önce konuşmalıyız...
Soralım bakalım, bu muhalefetten hangi siyasetçinin Türkiye’ye ne faydası olmuş, ne hizmeti geçmiş. Türkiye’ye ileriye taşıma konusunda kimin ne hedefi ve ne çalışması var?
Burada artıları ve eksileri konuşacaksak, bu tür siyasetçilerin pisliklerini saymaktan sıra diğerlerine hiç gelmez, o bir hakikat. Bu gibi siyasetçilerin hakkından ancak halk gelir...
Halk en evvel oyunu kullandığında terazinin kefesine ve vicdanına bakar. Terazinin kefesi hangi yönde ağır gelirse ona oyunu verir, vicdanıyla kararını verir. İşte bu yüzden bugünki muhalefet 20 yıldır hep kaybediyor, Türkiye 20 yıldır hep kazanıyor...