Ana caddelerimizdeki trafik yoğunluğu günden güne artıyor.
Bu konuda yaşanan birçok sıkıntı var.
Yayalar sürücülerden, sürücüler yayalardan şikâyetçi.
Acaba burada haklı olan kim?
Konuyu bu açıdan değerlendirmek gerekirse ve yaşanan duruma objektif olarak bakacak olursak sürücülere hak vermek gerekiyor.
Nedenine gelince sürücüler, gerek trafik ışıkları olsun, gerek yaya geçitleri olsun bunların hepsinde yaya önceliğine önem veriyor.
Hatta öyle ki yaya geçidine 15-20 metre mesafede bile yola atlayanlara bile sürücüler durarak yol veriyor.
Yıllar önce bu durumlar yaşansaydı sürücüler en azından korna çalarlardı.
Bağırır çağırırlardı.
Ancak son zamanlarda böyle agresifliklerle pek karşılaşmıyoruz.
Sürücüler gayet sabırlı bir şekilde yayalara yol veriyor.
Ama bu konuyu da fazla abartmamak gerekir diye düşünüyorum.
Emeksizden kışla caddesi başına kadar her yer yaya geçidi haline gelmiş.
Tabir caizse yollara atlayan atlayana.
Araç önceliği kalmamış.
Şunu hatırlatmak gerekir ki, kaldırım yayalara, yollar araçlara ait.
Siz kaldırımda giden bir araç gördünüz mü?
Görülmüşse dahi mutlaka bir nedeni vardır.
Ya yük indiriyordur veya başka bir sebebi vardır.
Ama yaya durumu öyle mi?
Ne sürücüye aldıran var.
Ne de de araçları dikkate alan var.
İşin özüne gelince herkes yerini bilmeli.
Duracağı yeri de, hareket edeceği yeri de, yürüyeceği yeri de bilmeli.
İnsanların sabrını zorlamamak lazım. Strese sokmamak lazım.
Yapmaları muhtemel kazalara destek vermemek adına , azami dikkat göstermek gerekir.