ABD ve İngiliz basını, neredeyse her gün bir makale, bir analiz veya bir haberle Türkiye’yi hedef alıyor. İngilizlere göre, 2023 seçimlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanmaması gerekiyormuş. Bunun için tüm muhalefet partileri ve ekonomik güçlerin birlik içerisinde hareket etmesi ve bu seçimi ne pahasına olursa olsun kazanması gerekiyormuş...

Aynı yazıları biz ABD basının da görüyor. Hatta ABD basınına göre, muhalefetin kazanması için ABD yönetiminin bile desteklemesi gerekiyormuş...

İngiliz ve Amerikan güçleri ile seçime gitmek isteyen muhalefetin neden yabancı danışmanlar atadığı, neden İngiltere, ABD ve Almanya’yı ziyaret ettiği şimdi belli oldu...

Hedefleri net ortada. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek ve kendi istedikleri bir kukla yönetimi başa geçirmek...

2000 yılı öncesinde olduğu gibi istedikleri bir yönetimi başta görmek en büyük arzuları. Sadece batılı ülkeler değil, batılı basın kuruluşları bile Erdoğan’a karşı savaş başlatmış durumda ve onun kazanmaması için elinden geleni yapıyorlar. Bunun için halkı manipüle edecek senaryolar, provokasyonlar, sansasyonel olaylar, asparagas haberler bile yapmaktan asla çekinmezler...

Amerikan ve İngiliz çıkarları bunu gerektiriyor demek ki. Güçlü, yenilikçi, ilerleyen, yükselen, kendine yeten bir Türkiye’yi asla istemiyorlar. Bu hem Orta Doğu’daki varlıkları ve güçleri için hem de siyasi arenadaki konumları için önemli olarak görülüyor...

Türkiye için 2023 seçimlerinin ne kadar önemli olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ülke için ne kadar gerekli olduğu buradan anlaşılıyor...

2023 seçimlerinde ne olursa olsun kazanan halk olmalı, kazanan milli irade olmalı, kazanan İslam alemi olmalı, kazanan hakkın yanında olanlar olmalı, kazanan geleceğimiz nesillerimiz olmalı, kazanan Türkiye olmalı...

Kaybeden ise BATI olmalı, kaybeden ABD olmalı, kaybeden İngiltere olmalı, kaybeden Avrupa olmalı, kaybeden para baronları olmalı, kaybeden vatansızlar olmalı, kaybeden Türkiye düşmanlık edenler olmalı, kaybeden batı ile işbirliği yapanlar olmalı, kaybedenler Türkiye’nin çıkarını istemeyenler olmalı, kaybedenler batıdan danışmanlar getirenler olmalı, kaybedenler İngiliz tefecilerini Türkiye’ye getirmek isteyenler olmalı, kaybedenler İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık edenler olmalı...

Bize dostmuş gibi görünüp arkamızdan vuran, terör örgütlerine destek verip askerlerimizi şehit ettiren, sınırlarımızda terör çetelerini, içimizde ise satın aldığı siyasetçilerle ülkemizi hedef alan batı asla bizim dostumuz olamaz...

Özellikle ABD ve İngiliz yönetimlerinin Türkiye’ye karşı sergilediği tavrı ve düşmanlığı zor dönemlerimizde çok daha iyi gördük. PKK’yı FETÖ’yü ve bilimum Türkiye’de faaliyet yürüten örgütleri de finanse eden, arka çıkan, destek veren batı, elbette Türkiye’nin yükselmesini, ilerlemesini, gelişmiş bir ülke olmasını istemez...

Türkiye’deki siyasetçilerin de bu konuda dikkat etmesi gereken hususları ve sınırları olmalı. En başta ABD, İngiliz ve Alman yönetimlerinden dost olmayacağını, onlarla işbirliği yapmanın Türkiye’nin menfaatine olmayacağını iyi idrak etmeli. Hatta onlarla işbirliği yapan partiler ve siyasetçiler de anlamalı ki bizim bu vatandan başka bir toprağımız, yerimiz, yurdumuz yoktur...

Bir parça milli ve ahlaki değeri olan siyasetçiler, kendi çıkarları ve menfaatleri doğrultusunda Türkiye’nin zararını isteyen devletler ve güçlerle işbirliği yapmamalıdır...

Paralı ve maaşlı batılı danışmanlarla Türkiye’yi yönetebileceğini düşünen muhalefet iyi anlamalı ki, Türkiye eski Türkiye değil, Türkiye eski Türkiye olmak istemiyor ve Türkiye’yi eskiye götürmek isteyenler 2023 seçimlerinde hezimete uğrayarak milletin tokadını yiyecektir...

Vesselam...