Bugün Türk futbolunda kalıcı bir başarı istiyorsak diğer spor alanlarında da kalıcı başarılar sağlamak durumundayız ve yapılan yatırımları seyircinin ilgisini tüm alanlara yaymalıyız.
Günümüzde spor denilince hemen aklımıza herhangi bir spor branşında resmi müsabaka oynamak veya izlemek geliyor. Spor yapmanın hayatımızın önemli bir parçası haline getirmemiz için toplumu bilinçlendirmeliyiz.
Örneğin bisiklet alanları, yürüyüş parkurları, halkımızın spor yapabilecek imkanların bulunmaması en büyük sıkıntıların başında yer alıyor. Yetkililerden demeç aldığımızda özelikle gençlerimizi kötü alışkanlıklardan arındırıp, spora teşvik etmeliyiz diyorlar. Pratikte doğru ama uygulamada spor yapacak imkanlar kısıtlı.
*
Hep futbolun gölgesinde kalarak hiçbir zaman hak ettiği değeri alamayan namı-diğer 12 dev adam. Bu adamlar yıllardır başarılar kazanıyorlar ancak en fazla birkaç gün gündemde kalabiliyorlar, o da birkaç spor muhabirinin gayretleriyle ya da siyaset adamlarının temaslarıyla. İlginç bir gerçek var ki İspanya, hem basketbolda hem de futbolda son dünya kupasının sahibiydi. İspanya’nın 1992 yılından itibaren gerçekleştirdiği spor atılımı onları nerdeyse her alanda 1 numaraya taşıdı. Bugün teniste Rafael Nadal’ı, Formula 1’de Alonso’yu, basketbolda Gasol’ü, futbolda İniesta’yı bu spor alanlarıyla ilgilenip de duymayanımız yoktur. Fakat İspanya Dünya Futbol Kupası’nı bu isimleri marka haline getirdikten sonra aldı. Soğuk savaş yıllarında Amerika, İngiltere, Yugoslavya ve Rusya çeşitli spor alanlarında da süper güç olduklarını ispatlamak için her şeylerini ortaya koyuyorlardı. Ancak İspanya’nın böyle bir iddiası olmadığı halde temel spor alanlarında en başarılı ülke konumunda.
**
Spor yapmanın sağlığımız için çok önemli faydalarını olduğunu aksi halde ilerleyen yaşımızda birçok sağlık problemi ile karşılaşacağımızı unutmamalıyız. Günümüzde spor yapmanın en büyük sıkıntısı spor yapacak alanların olmayışı. Malatya’da çok değerli kulüplerimiz var. Gerek profesyonel, gerekse amatör. Şehrin her yerinde sadece futboldan bahsediliyor. Arkadaşlar spor sadece futbol değil. Bizler yeni branşlarla yeni sporcular eğiterek bir şeyler başarabiliriz. Kulüplerin borçları var diyoruz hep. Branş sayısı arttıkça, farklı kulvarlarda ilerleyince kaynak da artıyor. Basketbol Liginde neden bir takımımız olmasın. Voleybol liginde neden bir takımımız olmasın. Birçok spor dalını destekleyen tesislerimiz anıt misali boş duruyor. Eminim kulüplerimiz bu işe girişirlerse devletimiz her türlü desteği sağlar.
***
Kulüplere büyük görev düşüyor gerçekten. Örneğin bir gencin ilgisi ve fiziki alt yapısı voleybola ya da tenise yönelikse ve siz onu yanlış yönlendirirseniz bir süre sonra o kişinin ilgisi kaybolur ve onu kaybedersiniz. Her bireyin fiziki yapısı ve ilgi alanına göre doğru yönlendirmeler yapılmalı. Biz buna çok önem veriyoruz. Bugün tenisi örnek alın. Çok ciddi dünya müsabakaları yapılıyor. Ben eminim ki birçok Malatyalı genç doğru yönlendirilse ve özendirilse bu alana yönelecek. Yine basketbolda da durum aynı. Her geçen gün basketbol takımları ortadan kayboluyor, ya da voleybol takımları ortadan kayboluyor.
****
Ülkemizi ve ilimizin spor alanında meşgul eden konuların başında futbol gelmekte. Şunu unutmamalıyız ki spor sadece futboldan ibaret değil. Geleceğimiz olan çocuklarımız sporun içinde yer alması şart. Mevcut sporcuların sporu daha iyi yapabilmesi içinde maddi destek kaçınılmaz…