Aylardır seçim tarihi bekleyen muhalefet, hadi şimdi adayını belirlesin bakalım. Türkiye’nin geleceğine ve yatırımlarına dair hiçbir eylemi, planı, projesi, aklı ve zekası olmayan içi boş bir masa, bakalım nasıl bir aday ortaya çıkaracak. Merakla bekliyoruz...
Adayları yıpranmasın diye açıklayamışlardı. Daha doğrusu, kendi içlerindeki çatışma ve başı bozukluk nedeniyle bir aday belirlemekte zorlanıyorlardı. Her biri Türkiye’nin geleceğinden çok, kime hangi koltuk düşecek, kime ne bakanlık verilecek, kime ne kadar para verilecek, kime ne yetkiler verilecek diye konuştular...
Hiçbiri Türkiye’ye ve geleceğine dair bir tek proje ve çalışma sunmadı. Gelirsek şunu yaparız, bunu inşa ederiz, şunları getirecek, ekonomiyi şöyle yapacağız, enflasyonu şöyle edeceğiz, yatırımlarımız şu olacak, Türkiye’yi şöyle kalkındıracağı demedi...
Bir masaya toplanmış içi boş siyasetçiler, aylarca kendi menfaatleri dışında tek bir şey ortaya koymadı. Tek düşündükleri çıkarları. Tek savundukları kendi menfaatleri. Türkiye’ye ve halkına dair tek bir şey yok...
Hatta Türkiye’nin geleceğine dair ortaya koydukları bir adayları bile yok. Hadi seçim tarihi de açıklandı. Şimdi açıklayın o halde, kimi seçeceksiniz. Hangi adayınızla bir kez daha hezimete uğramayı düşünüyorsunuz...
Öyle ki bu millet 20 yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iktidarı nasip etti, güvendi, oyunu verdi, iradesini teslim etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, kendisine verilen iradenin hakkını ortaya koydu. Türkiye’yi hayal edilemeyecek derecede en üst noktalara taşıdı...
Kendilerini bile yönetmekten aciz, adayını seçecek akla ve cesarete sahip olmayan ve sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden, Türkiye’ye tek bir eser ve değer kazandırmayan, aksine Türkiye’ye çok büyük yaralar açan, Türkiye’nin geleceğini karartmaya yeminli, ABD ve İngiliz danışmanlarına ihtiyaç duyan, batının kontrolünde hareket eden bazı siyasetçiler mi bu ülkeyi yönetecek...
Adamı güldürmeyin. Adam gibi bir aday ortaya koyacak bir kafaya sahip değiller. Evvela icazet almak için batının kapılarını aşındırdılar. Para, kaynak ve danışman dilendiler. Sözler ve vaatler aldılar...
Bunlar Türkiye’nin geleceğini karartmak için yemin etmişler belli ki. Yoksa İngiliz ve Amerikan tefecilerle ülkeyi yönetmeye talip olmazlardı. Türkiye, bugünlere kolay gelmedi ve bu kadar kolay da iradesini Amerikan ve İngiliz tefecilerine, soyguncularına, hırsızlarına, bozguncularına, emperyalistlerine teslim etmez...
Daha kendi içlerinde bir birlik ve güç yok. Her biri ben şunu istiyorum, benim adayım olsun, ben bu bakanlığı istiyorum, ben başbakanlık istiyorum, ben aday olacağım diyor. her kafadan bir ses var, her biri başka bir yöne gidiyor...
Oysa Cumhur İttifakı’nın adayı yıllardır belli, başı bozukluk yok, her kafadan bir ses yok, çıkar ve menfaat yok, koltuk kapma ve bakanlık yarışı yok. Hedefleri var, projeleri var, hizmetleri var, geleceğe dair planları var... 2023 Mayıs seçimleri ile Türkiye bir kez daha güçlenerek çıkacak ve yoluna devam edecek. Etrafında yine yoluna taş koymak isteyen, başı bozuk, hatta ihanet ve delalet içinde olan siyasetçiler de olacak ama yoluna durmadan devam edecek...
2023 yılı, Türkiye’nin yüzyılı için büyük bir fırsat olacak. Sır olan, gizli kalan, üstü örtülmüş, yasaklanmış, bilinmeyen, söylenmesi güç olan hiçbir şey kalmayacak. Her şey bu seçimle ortaya çıkacak. Türkiye yüzyılı dünya için de büyük fırsatlar ve yenilikler doğuracak...
Bu nimetlerden sadece Türkiye değil, tüm dünya istifade edecek. Bu seçimden güçlü bir şekilde çıkmak zorundayız. Muhalefetin bu ülkeye ve halkına katacağı tek bir şey yok. Muhalefetle Türkiye’yi uçuruma sürüklemek batının en büyük hayalleri. Neyse ki hevesleri kursaklarında kalacak...