Son zamanlarda bültenlere yansıyan asayiş olaylarındaki yükselme vatandaşlar tarafından endişe ile takip edilmeye başlandı.
Asayiş olaylarındaki artışların gün geçtikçe şehrin belli noktalarında yaygınlık göstermesi açısından da dikkat çekmeye başladı.
Bunun yanında zaman zaman kırsal kesimlerde görülen birtakım olayların benzerlerinin de kentin en işlek cadde ve sokaklarında görülmesi ise endişeyi artırıyor.
Esnaf endişeli, vatandaşlar endişeli.
Bölgede huzurun ve güvenin en yüksek illerinden birisi olan güzel şehrimizin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı da yoktur.
Bu konunun altını da özellikle çizmek istiyorum.
Tabi ki bu konuda gerek jandarma gerek polis teşkilatımızın mensuplarına önemli görevler düştüğünü söylememize gerek yok.
Elbette ki huzur ve güvenliğimiz için cansiperane çalışıyorlar.
Allah güç kuvvet versin.
Ancak güvenlik güçlerimizin bilgisi dahilinde olduğunu düşündüğümüz belli bölgelerde daha titiz çalışmalar yapılabilir.
Eşzamanlı uygulamalar, şok kontroller yapılabilir.
Zaman zaman bu tür çalışmaların yapıldığına da şahit oluyoruz.
Ancak kentin huzur ve güvenliği için bu tür çalışmalar daha da artırılmalı görüşündeyiz.
Bir suçlu aranması, bir şeyler bulunması veya yakalanması anlamında değil, vatandaştaki güven duygusunun artırması açısından dolayı da bu konunun önemine dikkat çekmek istedim.
Çünkü kendi halinde, işinde gücünde olan hiçbir vatandaş güvenlik güçlerinin yaptığı uygulamadan rahatsız olmaz.
Bilakis Devletine, güvenlik güçlerine olan güveni artar.
Tabii ki yapılan uygulamalardan rahatsız olanlar da olacaktır.
Ama kendi halindeki vatandaşların bu konudan şikayetçi olacakları düşüncesinde de olmadığımı tekrardan hatırlatmak isterim.