Allah’ın selamı ve Rabbim’in mağfireti bu yazıyı okuyan güzel insanların üzerine olsun.
Kıymetli okurlar…
Arşın sahibi Allah’ın bizlere sunduğu en başta kâinat fabrikası olmak üzere bir çok nimet vardır. Nimet sadece boğazdan geçen lokma değildir! Tıpkı rızkında, sadece kazanılan para olmadığı gibi…
Allah’ın bahşettiği nefes için dahi olsa Allah’a şükretmek ve şükretmenin diğer yollarını (namaz, oruç, kuran, tefekkür vs.) en iyi şekilde yapmaya çalışmak bize müstahaktır.
İnsanlara verilen ilim, irfan, akıl, beden, nasip olan güzel bir iş, nasip olan eş, akraba ve en önemlisi Müslümanlık bizler için verilen en güzel nimetler arasındadır.
Karşımıza çıkan güzel bir insan (dost, arkadaş) dahi bize verilen bir rızıktır. Bunu da nimet kategorisine madde olarak koymamızda bir sakınca yoktur.
Her hangi bir işini halleden aciz bir kula teşekkür etmeyi alışkanlık haline getiren,
İşi görülsün diye yanlış yapmamak uğruna çaba gösteren, sırf sevgilisi öyle istedi diye alışkanlığını terk eden insan, Nasıl olurda kâinatı hizmetine sunan Allah’a şükretmez!
O işi yapma gücünü veren, işlerini yoluna koyan, o sevgiliyi karşısına imtihan olarak çıkaran Rabbine nasıl olurda secde etmez!
Aciz bir kula karşı utanan insan nasıl olurda rabbinden utanmaz?
Nasıl olurda verilen tüm nimetlere rağmen utanmadan yüz çevirip, ayet ve hadisleri ayak altına alıp çiğner?
Arkadaşlarının ve akrabalarının her gün görmeye tahammul bile edemediği sen, günde 5 defa seni görmek isteyen, huzuruna çağıran Rabbin’i nasıl olurda elinin tersiyle itip dünya işiyle meşgul olursun?
Rehberimiz Muhammed (S.A.V) bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
"Utanmazsan ya da yaptığında utanmayacaksan dilediğini yap" (Buharî, Edeb, 78; Enbiya, 54; Ebu Davud, Edeb, 6)
O halde, namazsız geçirdiğimiz her vakit için affet bizi Allah’ım…
Kıymetli okurlar…
Verilen bunca nimete nankörlük etmeyip tevbe edip ağrılı başımızı secdeye koymak senin elinde.
Yarının garanti olmadığı şu imtihan dünyasına kapılmadan rıza-i ilahi için çaba sarf etmekte bizim elimizde.
“Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.” (Duhâ Suresi 3. Ayet)
Dört rekatlık namazda bile iki kere oturtup dinlendiren Allah’a hamd olsun…