Malatya'nın Sürgü-Takas bölgesindeki alabalık üreticileri, artan maliyetler ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle zorlu bir dönem geçiriyor. Sektördeki sıkıntılar, özellikle küçük ölçekli işletmeleri etkiliyor. Su Ürünleri Mühendisi Gökçe Dulkadir, bu durumun sebeplerini ve sonuçlarını ayrıntılı bir şekilde açıkladı.

Su Ürünleri Mühendisi Gökçe Dulkadir konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Sektörle ilgili özellikle küçük ölçekli işletmelerde piyasada bir daralma olduğunu kaydederek, sektörün durumunu şu şekilde aktardı:

“Şu anda bölgemizde yavruyla ilgili çok talep olmaması, fiyatların 2020 yılındaki fiyatlara gerilemesi gibi durumlardan dolayı sektör, küçük işletmeler açısından sıkıntıya neden oluyor. Büyük işletmelerle ilgili çok sıkıntı yok. Onların pazarı genellikle Yurtdışı ile bağlantısı olduğu için her şekilde ürünü değerlendiriyor. Alabalık yetiştiricilerinin yaşadıkları en büyük sıkıntılarımızın başında artan yem maliyetleri, işçilik giderleri, devletin bizden istediği, stopaj, KDV'si, gelirler vergisi bunların yüksek olmasından dolayı da bütün işletmelerde, özellikle kara tesislerinde neredeyse artık bunları böyle karşılayamayacak duruma geldiler. Yani balık yemini de yurt dışından dolarla aldığımız için dolar kurundaki sürekli değişiklik bizi karamsarlığa itiyor. Yemi alıyorsun, aldıktan sonra, vadeli aldığın takdirde ödeyeceğin zaman doların kaçta duracağı, fiyatın kaç olacağını kestiremiyorsun. Böyle karmakarışık bir süreç var."

1 Kilo Balığın 80 Lira Yem Maliyeti Var

Gökçe Dulkadir, alabalık parkende satışları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Yani perakendeyle ilgili bir kilogram şu an kara tesislerinde. Ortalama 80 liraya yakın sadece yem maliyeti var. Sadece yem maliyeti bunun üzerine, yavru fiyatı işçilik giderleri, diğer devlete ödediğimiz resmi rakamlar, analiz ücretleri, kiraları, bunların özellikle fahiş fiyatlandırılması son zamanlarda iyice bizi karamsarlığa itti. Şu an sadece ayakta kalmaya çalışıyoruz. Balık toptan Kilogram fiyatı 135-140 TL arasında seyrediyor. Perakende de 200 lira satış fiyatı. Ama buradaki işçilik maliyetlerini falan sadece yem giderinin üzerine koyduğun zaman zaten ortalama 120-125 TL arası bir fiyat çıkıyor. Yani balığın net gideri çıkıyor. Bunun haricinde bir de görmediğimiz ekstra giderler var. İşletme masrafları, yavru ölümü veya ürün kaybıyla ilgili sorunlar da yansıyınca yani şu an kar olayını geçtik artık. Ayakta kalmaya çalışıyoruz. Alabalıkla tanınan Sürgü’de balıkçılık can çekişiyor yani. Sektör can çekişiyor. Yani burada Sürgü’deki şimdi diğer üretici arkadaşlar da restoran ayağı olduğu için ürün farklı şekilde değerlendiriliyor. O yüzden o tarafla ilgili çok sıkıntı yok. Ama Sadece üretim amaçlı balık yetiştirme amaçlı işletmelerle ilgili ciddi sıkıntı var"

Üretim Yapmakta Kararsızlık Başladı

Dulkadir, şu anda bölge de Alabalık üretimi yapan kayıtlı 5 tane işletme olduğunu dile getirerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Tabi bu işletmelerde çalışan işçiler var. Bunlar çok büyük işletmeler de değil. Ancak buna rağmen alabalık üretiminin bölgenin ekonomisine önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum. Zaten bölge genellikle alabalıkla ilgili olarak tanınıyor. İçinde barındırdığı restoranlarla tanınıyor. Turizm bölgesiyle ilgili tanınıyor. Ancak maliyetlerin yüksek olması, bu süreçle ilgili yani biz de artık böyle ürünü yetiştirelim mi? Yetiştirmeyelim mi? Karasız kaldık. Geçen yıl toptan balık fiyatlarını özellikle barajlarda Keban bölgesinde, Bilecik bölgesinde ürünü toptan fiyatlarla çok ucuz fiyatlara sattıkları için geçen yıl toplam 95 liralara ürün satışı yaptılar. Piyasaya sürdüler. Hal böyle olunca bizim burada su sıcaklığından dolayı ürün geçiyor. İşçilik çok fazla. Yem gideri çok fazla. Bunu vatandaşa anlatamıyorsun, ama orada balık oldukça hızlı gelişiyor. O bölgelerin bu gibi avantajları var. Ancak vatandaşlarımız bizim bölgedeki balıkların lezzet ve kalitesine güvendikleri için üretim yapmaya devam ediyoruz."