32 haftadır hekimler ve sağlık çalışanları tarafından düzenlenen “Hekimler, sağlık çalışanları terör soykırım ve işgale karşı yürüyor” konulu yürüyüşün sonunda İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi Yusuf Kaya tarafından basın açıklaması yapıldı.

Yusuf Kaya, açıklamasında şunları söyledi.

“Bu gün Gazze’deki katliamın 259'uncu günü. Sizleri birkaç ay öncesine götürmek istiyorum. Ekim ayında hastanenin bombalandığı haberini almıştık ve hepimiz bütün öfkemizle İstanbul’daki konsolosluk binasına gitmiştik. Aradan geçen 8 ayda defalarca hastaneleri bombaladılar. Saldırılar hala devam ediyor. Ancak görüyoruz ki yüreğimizdeki öfke gittikçe zayıflıyor. Elbette o günkü şiddetiyle öfkemiz devam etmeyecek. Ama Gazze’de yaşananları haber izler gibi takip etmeyi asla kabullenemeyiz. Yaşananlar film sahnesinden bir kesit değil. Dün Nuseyrat kampına saldırı düzenlendi, çok sayıda şehit ve yaralı var. Yine dün 5 yaşındaki bir çocuğun açlıktan 8 kiloya düşmüş olduğunu gördük. Bayram günü bir kız çocuğunun babasının cesediyle bayramlaşmasını izledik. Bu yaşananların tamamı bütün dünyanın şahitliğinde gerçekleşiyor. Gazze’yi unutmamak, vicdanlarını diri tutmak ve zulme karşı olduğumuzu belirtmek için Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak "Sessiz Yürüyüş"lerinin 32'inci haftasındayız. Gazze bombalandı, bizim marka düşkünlüğümüz ortaya çıktı. Gazze bombalandı, liderlerin kukla olduğu ortaya çıktı. Gazze bombalandı, bizim anlık heyecanlarla hareket ettiğimiz, boykota 3 ay bile devam edemediğimiz ortaya çıktı. Gazze bombalandı, eğitimin diplomadan ibaret olmadığı ortaya çıktı. Gazze bombalanınca anladık ki 'Birleşmiş Milletler, NATO, insan hakları' hepsi oyundan ibaretmiş. Gazze bombalanınca anladık ki 10 bin Müslüman çocuğun ölmesi, 10 tane köpeğin ölmesi kadar değerli olmadığını anladık. Gazze bize kadınların çocuk sevgisinin nasıl olması gerektiğini öğretti. Gazze bize yürek neymiş onu öğretti. Gazze karanlığa gömülmüş dünyada bize ışık oldu. Biz mevsimlik iş değil, ömürlük iş yapıyoruz. Mum alevi gibi parlayıp sönmeyeceğiz. Bir gün katil işgalciler yaptığı zulme son vermek zorunda kalacak. O gün geldiğinde şu anda yaptıklarını unutturmaya çalışacak. Gazze’de mücadele eden halkı terörist olarak göstermeye çalışacak. Ama biz bu tuzağa düşmeyeceğiz ve mücadelemize devam edeceğiz. Mücadelemiz sadece Filistin için değildir. Gücümüz ve enerjimizin ulaşabildiği bütün insanlık içindir. Bizler vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, mesleklerimizle, eylemlerimizle Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Bizler hekimler ve sağlık çalışanları olarak, 32'inci haftasında toplandığımız yürüyüşümüzde haykırıyoruz. Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız.”

Konuşma alanına gelen 83 yaşındaki Kifaye Özata, katılımcılara seslenerek; “Gerekirse kuru tahtanın üzerine oturalım kuru ekmek yiyelim ama asla işgalci siyonist rejimin ürünlerini almayalım ki Filistin özgürlüğüne kavuşsun” diyerek duygularını paylaştı.

Program, Abdülkadir Ateş, hoca tarafından yapılan duanın ardından sona erdi.