İlk Milli Astronotumuz Alper Gezeravcı Kongre ve Kültür Merkezi'nde öğrencilerle buluşarak deneyimlerini anlattı. Milli Astronot kıyafetiyle sunum yapan Gezeravcı,

" Bu haklı gururu sizlerle paylaşmak bir lütuf değil. Bu görevin asıl sahibi sizlersiniz ”dedi.


İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır, yaptığı selamlama konuşmasında;

"Bu Gün Alper abimiz burada, Malatya’da. Salona girişten itibaren genç evlatlarımızın ses tonlarındaki heyecanı gördüm. Ben de sizin bu heyecanınıza iştirak ediyorum. Bu programda kaç program yapsak bu salon dolup taşacak. Birçok velimiz biz de bu programa katılabilir miyim diye arzu ettiler. İnşallah ileriki dönemlerde tekrar Malatya’ya gelmek için iyi niyet ortaya koydular. Kendisine ve Bilim Ticaret ve Sanayi Bakanlığımıza da teşekkür ediyorum. Katılımlarınız için teşekkür ediyor hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.


Bu Haklı Gururu Sizlerle Paylaşmak İstiyorum

Milli Astronot Alper Gezeravcı, biyografisinin okunmasının ardından kürsüye davet edildi. Alper Gezer Avcı, deneyimlerini, genç izleyicilerine özetle şu ifadelerle aktardı;

“Ülkeme gelişimin ardından Bakanlığımızın organizasyonunda birçok il de bu görevin asıl sahibi olan sizlerle, sevgili gençlerle buluşmak üzere programlar yürüttük. Ancak yoğunluk bu döneme kadar üniversitelerimiz ve şehirlerimizdeki bilim merkezleriydi. Uzun zaman sonra ilk defa bu gün sabah başlayıp ikinci programımızı burada yapmak üzere daha genç yaştaki, bu işin merkezindeki asıl öznesi olan sizlerle bir araya gelmekten müthiş mutluyum. Malatya Milli Eğitim Müdürlüğüne de bu anlamda çok teşekkür ediyorum. Sevgili gençler, bu haklı gururu sizlerle paylaşmak emin olun bizler tarafından sizlere sunulmuş bir lütuf değil. Bu görevin asıl sahibi sizlersiniz. Sizlerin ayağına kadar gelip bunları sizlerle paylaşmak boynumuzun borcudur. Bu nedenle de burada bulunmaktan son derece mutluyum. 6 Şubat’ta hepimizi derinden sarsan bir deprem felaketi yaşadık. Bu işin hem özünde en acı haliyle yaşayan sizlersiniz. Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Hayatını kaybedenlere de Allah rahmet eylesin. Ayakta kalmak azminizle duruşunuzla bu görevin başında hepimizi duygulandırdınız. Verdiğiniz mücadele hepimize ilham kaynağı oldu. Bu duruşu sergilediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Yaşadığınız bu badireye rağmen ayakta kalma azminiz sıradan başarılarda hepimize ilham kaynağı oldu. Hepinize bu anlamda teşekkür ederim.


Uzay Konusunda En Genç Ülkeyiz

Gezeravcı, konuşmasının devamında ise;

“Sevgili kardeşlerim. Bulunduğumuz coğrafya Avrupa Uzay Ajansı noktasına yakın bir yer. Dünya üzerinde uzay alanında faaliyet gösteren ülkeler ve çatı organizasyonların bulunduğu lokasyonlara en yakın noktada bu işe bu güne kadar adım atmış ülkelerin içerisinde, uzay organizasyonu en genç olan ülkeyiz. 2018 yılının Aralık ayında ülkemiz uzay alanındaki faaliyetlerini bir çatı altında toplayıp, gerekli bütün organizasyonu bir çatı altında gerçekleştirmek üzere Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece 2 yıllık bir hazırlığın ardından 2021 yılı Şubat ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ülkemizin önümüzdeki 10 yılına ilişkin 10 tane uzay alanı ile ilgili konu paylaşıldı. Bugün burada mutluluğunu ve gururunu yaşadığımız, sizlerle paylaştığımız uzay alanındaki başarımız devletimizin güçlü iradesiyle adım attığı uzay alanındaki 10 hedeften sadece bir tanesidir. İlk defa gerçekleştirildiğimiz bu görevin haklı gururunu yaşıyoruz. Ama önümüzde devletimizin güçlü iradesiyle yaşayacağımız daha nice mutluluklar var. 10 hedeften her biri kendi farklı planlamasıyla endi akışına devam ediyor. Yakın tarihte hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelecek olan uzay ile ilgili ülkemizin gerçekleştirdiği mutluluğunu ve gururunu yaşayacağımız daha nice haberleri duymaya devam edeceğiz. Yakın sürecin içerisinde ay araştırma programına ilişkin, şu an koyulan hedef takvim 2026 ile 2028 yılı aralığında kendi yapmış olduğumuz bir roket ve kendi robotumuzla aya erişmek. Bunun yanında bizim de gerçekleştirdiğimiz görevde olduğu gibi, başka bir ülkenin topraklarından onların imkânlarıyla uzaya erişmek yerine, kendi ülkemizin toprakları ve kendi ülkemizin kontrolünde dünyanın başka bir coğrafyasındaki bir uzay platformundan bu tür uzay faaliyetlerini yürütmek konusunda da devletimiz şu anda çok önemli süreçleri yürütüyor” dedi.


Uzaya İlk Defa Erişen Bir Millet Değiliz

Gezeravcı, ülkemizde devam eden uzay çalışmalarına da değinerek;

“Bunun yanında biz insanlı ilk uzay hedefimizi gerçekleştirmiş olmamıza rağmen aslında uzaya ilk defa erişen bir millet değiliz. Yıllardır kademe kademe kazanılan tecrübelerle ülkemiz zaten kendi uydularını uzaya gönderiyor. Yakın tarihte 8 Temmuz’da yine tarihimizde önemli bir eşiği daha geçeceğiz. 8 Temmuz tarihinde yüzde 100 yerli ve milli, tamamen kendi tesislerimizde ve kendi imkânlarımızla üretilmiş olan ilk uydumuz, bu alanda da dünyada bizi 11. ülke konumuna getiren bir uydunun daha fırlatmasını yapacağız. Yerli uydu geliştirme programının yanında bununla büyüyen kocaman bir ekosistem var. Yakın tarihte bu 5 hedefin süreci de devam ediyor. 10 hedeften ilk olan Türk astronot ve bilim insanının kapsamı içerisinde 2022 yılının Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bu sürecin bir duyurusu gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, astronot seçim sürecinin başlatıldığını öğrendim. Çok heyecanlandım. Neden, çünkü çocuk yaştaki hayalime, gökyüzüne erişme, pilot olmayı koymuş bir kardeşinizim. İş uzay konusuna gelince geri adım atıyordum ve boynum bükülüyordu. Benim zihnimde uzay, başka milletlerin ve başka milletlerin çocuklarının hayaliydi. Bir şeyi hayal etmek güzel ama hayal dünyasında yaşamak bambaşka bir şey. Başka milletlere ait olduğunu düşündüğün bir hayalin peşinden koşmaya yeltenmemiştim. İşin sonuna geldiğimde herhangi bir eksiğimin olmadığını gördüm. Bu işin sosyal, psikolojik yönleri de var. Dolayısıyla bu güne kadar bu işi yapmış olan insanların, astronotların ajansların bütün bilgilerini okumaya çalıştım. Kitapları okudum 3 hafta sonra işin mental psikolojik bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra başvurumu yaptım Başından sonuna kadar gizli yürütülen bir süreç geçirdik. İşimiz ve görevlerimiz çok zor ve ağırdı. Nihayetinde TÜBİTAK ve Türkiye Uzay Ajansı kontrolünde yürütülen süreç, çeşitli testlerden sonra, mülakatları da geçtik. Uzun süre çeşitli gözlem ve denetim süreçlerini geçtikten sonra astronot adayı olarak seçildik” diyerek, uzay anılarını anlattı.