Malatya Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılıç, Malatya'nın geçtiğimiz Şubat ayında yaşadığı deprem sonrası bölgede ortaya çıkan durumu değerlendirdi. Kılıç, depremin şehirde büyük bir hüzün ve kayıp yarattığını belirterek, insanların evlerini, yatırımlarını ve işlerini kaybettiklerini ifade etti. Ancak, devletin deprem sonrası süreçte bilinçli ve deneyimli insanlarla hareket etmesinin kendilerini biraz daha rahatlattığını dile getirdi.
Kılıç, bu yılın Şubat ayının sonlarına gelinmesine rağmen, iklimlerin ılıman geçmesiyle birlikte kayısı ağaçlarının erken çiçek açtığını belirtti. Bu durumun, üreticilerin kaygılarını artırdığını söyleyen Kılıç, don felaketi gibi bir riskle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Ancak, kayısı ürününün Malatya için önemli bir geçim kaynağı olduğunu ve depremzedeler olarak onların tek sığınaklarının bu ürün olduğunu vurguladı.
Ziraat Odası Başkanı, Tarım Sigortaları Havuzu ( TARSİM) sisteminin başlangıçta daha etkili olduğunu ancak zamanla insanların bu sistemden uzaklaşmaya başladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"TARSİM ilk yıllarda bugüne göre daha iyiydi. Gittikçe artık insanlar TARSİM'den uzaklaşmaya başladı. Başka da bizim üretici olarak yani yapacağımız bir şey yok. Sadece devletin güvencesi altına girmek istiyoruz. Bunda da sıkıntılarımız var. Yani vatandaş başka bir yerde yapamıyor. Şimdi tarım sigortaları, havuzu diye bir şey oluşturuldu. Ama bu maalesef bir trafik sigortası gibi olmadı. Yani üretici riski alıyor. Poliçeyi yapıyor. Fakat birkaç yıl eğer hasar görmüşse ondan sonra sistem kapatılıyor. Artık ben senin poliçeni yapmıyorum diyor. Yani TARSİM sigortası burada da üreticimizi mağdur ediyor. Bu bölgeye sigorta yapmam diye sistemi kapatmış. Aynen parsel numarasını girdiğin zaman bu bahçeyi ben sigorta yapmıyorum diyor. Bu kadar. Yani bu şekil bir sigorta sistemiyle karşı karşıyayız. Üreticimiz gerçekten bilhassa kayısı üreticimiz ki Türkiye'de TARSİM poliçe sayısında birinciydik. Ama maalesef şu anda biz poliçe bile yaptıramıyoruz. Bunun çaresiyle ilgili bir önerimiz var. Önerimiz TARSİM sigortasının şartlarının daha da iyileştirmesini talep ediyoruz. Yani bu sürprim olayının ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Eğer bir ürüne devlet güvencesinde sigorta yapılacaksa yani a tarlası yapılıp b tarlası yapılamaz diye bir şey olamaz. Burada herkesin eşit haklara sahip olması lazım. Araç sigortalarında Eğer kaza yaparsanız, Her şeyi kapanmaz, sistemde kapatılmaz. Bu kapatılma olayında bir çelişki var. Bizim TARSİM Genel Müdürlüğümüz kapatmadık diyor. Ama bankalar bu poliçeye, bu arazi üzerindeki ürüne sigorta yaptıramazsınız, kapalı diyor. Yani prim yüksekte olsa yapamayız diyor, kapalı diyor.”