Malatya 6 Şubat tarihinde depremden en fazla hasar alan illerin başında geldi. Bu depremde çok sayıda insanımız hayatını kaybetti ya da yaralandı. 131 binin üzerinde konutsa ya yıkıldı ya da yakılmayı bekliyor. Vatandaşın dişinden tırnağından artırarak bin bir zahmetle birikim yapıp ya da borca girerek aldığı evler yerle bir oldu.

Ağır hasar alıp yıkılmak zorunda olan evler sanıldığı gibi eski de değildi. Özellikle Bostanbaşı Mahallesinde, fiyatı 3-4 milyon liralık, yeni yapılan binalardı. Bu binalarda birkaç senedir oturanlar da vardı, daha evini yeni alan yada göçmeyi bekleyen vatandaşlar da, halen borcunu ödeyen de.

Deprem kötü zeminlerde etkisini daha fazla gösterdi fakat kötü zeminde jeoloji mühendislerinin önerisine uyarak kaliteli bina yapanlar az hasarla atlattı. Bazı müteahhitlerse kötü zemine daha kötü binalar yapmış ve insanların canlarını ve mallarını hiçe saymış.

Malatya’da uzun yıllar kendi ekibiyle beraber kalıpçılık yapan ve isminin gizli kalmasını isteyen usta önemli itiraflarda bulundu.

BİZE 1 METRE ZEMİN BETONU YAPTIRDILAR

Bostanbaşı'nda da çok sayıda binanın kalıbında çalıştığını belirten Usta, “Oranın zeminin iyi olmadığı zaten biliniyordu. Müteahhitlerin bir kısmının gözlerini para bürümüş. Bize 1 metre civarında temel yaptırdılar. Kendilerine bu temelin bu evleri taşımayacağını söylesek de bizi dinlemediler. Tepki gösterdiler. Bize 1 metre civarında belki de üzerinde 1-2 kat taşıyabilecek temel kalıbı çaktırdılar yaptırdılar. O binalar hep ağır hasarlı ya da eğildi. Ben uyardım benim bir suçum yok.” dedi.

BİNALARIN TEMELİ İNCELENSİN, MÜTEAHHİT ONA GÖRE CEZA ALSIN

Bu şekilde bina yaptıranların sorgulanması gerektiğini belirten Kalıpçı, “Bakın bize o şekilde bina yaptıranların çoğu elini kolunu sallayarak geziyor. Biz uyardığımızda “Böyle olmaz” dediğimizde “Daha önce de çok yaptık, bir şey olmaz, sen işini yap” diyorlardı. Şimdi olan oldu, insanlar yılların birikimini kaybetti. Mesuliyet bizde olsaydı, bizim gibi garibanları hemen içeri atarlardı. Bu binalara bodrum yapılması lazımdı, temel daha derin olmalıydı. Şimdi yıkım yapılırken o binaların temeli açılıp bakılsın. Ona göre cezalandırılsın. Ben isim vermiyorum.

“ÜZÜLÜYORUM, PİŞMANIM”

Uyarılarının dikkate alınmadığından yakınarak, “Ama üzülüyorum, pişmanım. Keşke “ Eğer sen evi dediğim gibi yapmıyorsan, ben çalışmıyorum, ekibimi getirmiyorum” deseydim. O yüzden artık müteahhitlerle iş yapmayı bıraktım. Hem en çok onlar kazandı biz halen aynıyız, bir benim altımdaki arabaya bak bir onlara. Vatandaşlar kaybetti yine onlar halen zengin” Diye konuştu.

“BİRKAÇ METRE İNİNCE SU OLDUĞUNU GÖRDÜM”

Kaliteli zemin yaptıranların evlerinde bir sıkıntı olmadığını belirten Usta, “Dürüst insanı bulmakta oldukça zor. Bir başka müteahhit vardı, tanıdığım dürüst bir insandı. Onunda işini aldık. Asansör yeri için kepçe birkaç metre inince su olduğunu gördüm. Müteahhitti uyardım “Abi buranın zemini suymuş, kötü yani” dedim. Hemen adam işi iptal ederek zemine indirdi ve bize bodrum katı yaptırdı. O adamın yaptırdığı eve hiçbir şey olmadı. Oda kötü zemin bunlarda.” Diye konuştu.

“HALEN İŞİ FIRSATA ÇEVİRİYORLAR”

Depremden sonra fiyatların artırıldığını belirten şahıs depremden önce 100 metre kare bir evin 750 bin TL’ye rahat çıkabileceğini aktararak şöyle konuştu: Ayrıca bakın o adamlar hiçbir şey olmamış gibi yine utanmadan bu depremi de fırsata çeviriyorlar. Oturup önce bir yaptıklarına üzülsünler. Bak şimdi ev maliyeti konuşuluyor. Birde Malatya’da müteahhitler daha fazla maliyet çıkarıyor. Eğer deprem olmasaydı şuan metre karesi 7 bin 500 liraydı. Yani o verilen 1 milyon 300 bin TL’ye iki tane 100 metre kare ev yapılırdı. Halen işi fırsata çeviriyorlar.

Kaynak: Sonsöz Gazetesi