TZOB Yönetim Kurulu Üyesi, Ortadoğu Bölge Başkanı ve Yazıhan Ziraat Odası Başkanı Yunus Kılıç, gazetemize yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.  “Geçen yıl kapalı sistemlerde ton hesabı 18 kuruştan sulama yapılıyordu. Bu yıl DSİ tarafında sulama suyuna yüze 100 zam yapıldı. Şu an son fiyatı 37 kuruş oldu. Yapılan yüzde100 zaman ardından yüzde50 tekrar indirim yapıldı. Alınan ücret yüzde 50 indirimden çekerse kayıt sistemine kayıtlı çiftçiler faydalanıyor. ÇKS’de kayıtlı olmayanlar çiftçi değil mi? Bu insanlar üretim yapmıyor mu? ÇKS'ye göre indirim yaptılar, ardından da kota uygulamaya başladılar. Kotayı aşanlar 44 kuruştan ödeme yapıyor. Burada yapılan işlemle çiftçi evrakla uğraşıyor ancak yapılan işlem aynı fiyata geri geliyor. Çiftçinin burada bir faydası olmuyor. Suya yüzde 100 zam yapılıp tekrardan yüzde50 indirim uygulanacaksa bu konunun mantığı nedir bunu anlayamıyoruz.  Tüm üreticilerinin bu sudan eşit olarak faydalanması gerekiyor. Burada sulama birliklerini suçlamıyorum. Çünkü bu bakanının göndermiş olduğu bir tamim var. Bakanlıktan yüzde yüzde50 indirim alacağım diye çiftçiyi sırada bekletmenin hiçbir anlamı yoktur. Evrakla uğraşmanın bir anlamı yoktur.”

ÜRETİCİYE EZİYET ETMEYİN

Sistemin uygulamalarında tutarsızlıklar olduğunu ileri süren Kılıç, bu konudaki görüşlerini de “Uygulamada bazı üreticiler gidip beyanda bulunmuşlar. Sulama birliğinde pancar olarak kayıtlı olan bir tarlada bir bakıyorsunuz buğday ekili. Yapılan yanlış kayıttan dolayı çiftçi tarımsal destek alamama durumuna düşüyor. İnsanlarla uğraştırmanın bir mantığı yoktur. Şayet indirimli su verilecekse eşit bir miktarda herkese verilmeli. ÇKS olan, olmayan, kiralayan, kendi tarlasını süren, İstanbul'da da olsa ÇKS sahibi gelip imza atmadan kartına para yükleyemiyor. Yani benim oğlum gidip sulama birliğinde benim kartıma para yatıramıyor. Böyle bir uygulama olmaz. Çiftçiye üreticiye eziyet etmenin bir anlamı yoktur. Yapılan uygulamalar yanlıştır diye düşünüyorum. Bizim talebimiz ise kullanılan miktar ne kadar ise fiyatı belirlemiş tüm Çiftçi de buna uyarak farkına para yükler. Zaten karta peşin para olarak ödüyoruz ve kontör yüklüyoruz. Benim eşim, benim oğlum gidip para yükleyemiyor. Çiftçinin illa ki her gün sulama birliğinin kapısına gitmesi gerekiyor ”şeklinde paylaştı

ÇİFTÇİNİN ZAMANINI ALIYORLAR

Kılıç konuyla ilgili çözüm önerilerini ise şu ifadelerle aktardı. “DSİ sezon başında bir fiyat belirler. Zaten çiftçi suyu ton hesabı çok kullanıyor. Parasını yükler sulama yapar. ÇKS'si olan olmayan, Pancar ekildi, buğday ekildi demekle çiftçiyi uğraştırıyorlar. Yüzde 100 zam yapacaksın tekrar yüzde 50 indirim yapacaksınız bunun bir anlamı yoktur. Üreticiyi meşgul ediyorlar, yönetici iş yapamıyor. Tarla sahibi gelmeden karta para yükleme onu hanımı kardeşi tarafından yapılamıyor.  Böyle bir uygulama olmaz. İlla ki o sözleşmeyi gelir imzalanması gerekiyor. Biz bu suyu alıp götürüp Karakaya barajına dökmeyeceğiz. Bu su ile tarlamızı sulayacağız.  Bu iş nasıl bir iştir. Bu konuda bu yıl üreticimiz çok sıkıntı yaşadı. Bir fiyat belirlenir herkes ona göre parasını yatırıyor. Çiftçi yüksek fiyat verilip sonradan indirim istemiyor. İlk başta fiyat belirlersiniz ona göre herkes işini görür. Tek fiyat olacak. Benim kartıma da benim oğlum benim kızım benim eşim gibi para yükleyebilmeli. Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanan bu genelgenin yeniden gözden geçirilmesi düşüncesindeyiz.

TAHSİLAT ALIMLARI KOLAYLAŞTIRILSIN

Tarım Bakanlığına da seslenen Kılıç, Genelgenin yeniden revize edilmesi gerektiğini hatırlatarak ; “Yapılan işlemin çiftçiye hiçbir faydası yok. Yüzde 100 zam yapıp ardından yüzde 50 indirim yapmaya ne gerek var.  İnsanları ÇKS ile evrak bile uğraştırmanın bir anlamı yoktur. Örneğin tarla sahibi Almanya'da ya da il dışında burada olmadığı için para yükleyemez bu adamın tarlası susuz mu kalsın. Yama dağında hayvanlarının başında adam görmeden para yükleyemiyor. Kolaylaştırmak lazım zorlaştırmamak lazım. Karta Peşin para yükleyeceğim benim oğlum gidip yükleyemiyor. Benim gidip İmza atmam gerekiyor. Para alırken bile sıkıntı çıkıyor. Peşin parayla su alıyorum bunda bile sıkıntı çıkıyor. 18 kuruşluk fiyatı 37 kuruş yapıyorsun, tekrar 18 kuruşa indiriyorsun. Bir sürü evrak, bir sürü kırtasiyeye ve çiftçiyi işgal etmek. Tarım Bakanlığı'nın bu Genelgesi mi yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Çiftçi sıkıntı çekiyor yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Sezon başında ücretler açıklama herkes götürür kartı kartına parasını yatırır sulamasını yapar. Vatandaş bir gününü su parası yüklemek ile geçiriyor ”dedi.