6 şubat tarihinde yaşanan depremde en ağır hasarı alan illerin başında malatya gelmekteydi. Şehir genelinde 100 binin üzerinde yapıya ağır hasarlı raporu verildi. Yıkılan ve acil yıkılacak binaların enkazlarının büyük bir kısmı kaldırılsada ağır hasarlı binaların büyük bir kısmı yıkılmayı bekliyor.

Malatya Valiliği tarafından Yatırım İzleme Komisyon Başkanlığı (YİKOP) tarafından ihale edilerek firmalara yıkımlar veriliyor. Yani yıkımlar Malatya Valiliği tarafından yapılıyor. Firmalarsa bu ihale kapsamında binalardaki demirleri alıp hurda olarak satışını yapıyor.

Bina yıkımı yapılırken binalardaki demirin ayrışması hem tozdan dolayı hemde ayrışırken doğaya yaydığı asbestten dolayı bir çok bilim insanı tarafından vatandaşların sağlığını olumsuz yönde etkilediği belirtiliyor.

YERİNDE AYRIŞMA YASAKLANMIŞTI

Yaşanan bu ayrışmanın insan sağlığına zarar verdiği bir çok bilim insanı tarafından uyarılınca ve vatandaş ortaya çıkan bu hava kirliliğine tep gösterince Malatya Valisi Hulusi Şahin tarafından yıkım ihalelerini alan firmalarla bir toplantı yapılmıştı. Toplantıda Vali Şahin tarafından yerinde ayrışmanın yasaklandığı açıklanmıştı.

Fakat şehir merkezinde vatandaşların ve idarecilerin gözü önünde iş makineleriyle binalar yıkılarak demirleri yerinde ayrıştırılıyor. Vatandaşın sağlığını görmezden gelenlere ise herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Vatandaşlar ise hem tozdan dolayı hemde yerinde ayrışmadan dolayı Malatya Valiliğine tepki gösteriyor.

Aynı zamanda yıkım sırasında yıkılan binanın çevresi adeta toz bulutuyla kaplanıyor. Çevrede sağlam evlerde oturan vatandaşlar ve esnaflar bu durumdan oldukça şikayetçi. Yıkımlar yapılırken tankerlerle sulanırsa evlerinin ve çevrenin bu kadar toz olmayacağı kanaatinde.

İL SAĞLIK MÜDÜRÜ DE UYARMIŞTI

Malatya İl Sağlık Müdürü Erhan Berk geçtiğimiz haftalarda Sonsöz Gazetesine yaptığı açıklamada,  “Yıkım bölgelerinde vatandaşlarımızın çok fazla toza maruz kalmamalarını ve o bölgelerde bulunmamalarını öneriyoruz.  Enkazları yıkılırken sulama yapılarak toz kalkmasının engellenmesi gerekiyor. Çevredeki insanların da maske takarak kendilerini koruması gerekiyor. Bu nedenle kurumlara maske desteği sağlıyoruz. Depremden bu yana yaklaşık 2 milyon civarında maske dağıtımı yaptık. 150 bin civarında N95 maske dağıttık. İhtiyacı olan kurum ve kuruluşlara da bu desteğimiz devam ediyor. Özellikle enkazların,  insanların yoğun yaşadığı yerlerde yerinde ayrıştırma yapılmasına taraftar değiliz. Bu gerçekten insan sağlığı için sıkıntı oluşturabilir. Mümkün olduğunca ayrıştırmanın döküm alanlarında yapılması daha doğru olacaktır” şeklinde konuşmuş yaşanan durumun insan sağlığı açısından sıkıntı olacağının altını çizmişti.

Fakat uzmanların bu açıklamasına ve toplantıda vali tarafından yerinde ayrışmanın olmayacağını belirtmesine rağmen, ayrışmanın yerinde devam etmesi, “Vatandaş mı yoksa firmalar tarafından Vali mi kandırdı” sorusunu akılllara getiriyor.